YAZILAR - ŞİİRLER

Hani ağlamak yoktu?

seni soğuk ve sisli, 
sessiz ve bensiz gecelerin ayazında bıraktığım gün süzüldün; 
üzüldün düşmüşçesine yürekten, 
bir yaprak gibi kırılgan, nahiv 
ve koparılmış gibi dalından; 
hazan oldun, soldun. 
 

saçların boranlarda, 
şimdi kızıl saçların. 
isyanını duyuyorum içindeki açların. 

biliyorum şimdi senin nefeslerin daralır, 
daralırda yanarsın, 
al olur yanaklarında gelincik çiçekleri. 
baharını taşıdığın o gül yüzünde aşkımızın gülleri tazelenir. 


ellerin, çaresiz ellerin uzanır da tutamaz ellerimi. 
yüreğin damla damla yüreğime akıyor 
süt buğusu gözlerinden. 

 

hani ağlamak yoktu, üzülmeyecektin?
toroslar göğsümüzden akıp 
mavi Akdeniz gibi dalgalanmayacak mıydı içimizde, 
içimizde büyüttüğümüz sevgimiz için. 
 

ayrılıklar ümidi, 
özlemler aşkımızı yeşertmeyecek miydi? 
öyleyse neden yavrusunu sele vermiş bir ceylan gibi titrek sesin? 
 

sözlerin ilmek ilmek boğazımda düğümlenir. 
kaderimiz, uzaklara itilmek. 
ne acıdır aahh üzgün olduğunu bilmek.